Boşandıktan sonra mallarımı nasıl böleceğim? Çiftin edindiği malların boşanmadan sonra nasıl bölüneceğini bilmek önemlidir. Çoğu durumda, çiftler evlenmeden önce bir mal rejimi üzerinde anlaşmazlar. Bu nedenle yasal mal rejimine tabi olurlar. Çoğu zaman eşler bu konuda seçenekleri olduğunun farkında değildir. Bu makale, en aşina olduğumuz yasal rejime dayanarak boşanma sonrasında mal paylaşımının nasıl işleyeceğini inceleyecektir. Bu makalede süreç hakkında bilgi ve cevaplar vermeye çalıştık. Boşanma avukatı sayfamızda boşanma süreci ve dava hakkında daha fazla bilgi bulunmaktadır.
2002’den önceki evliliklerde mal paylaşımı nasıldır?
Öncelikle şunu belirtelim: Tüm bahislerimiz 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmesine kadar geçerlidir. Kanun zamanında 743 sayılı Mal Ayrılığı Rejimi vardı.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdiği tarihten bu yana yürürlüktedir. Mal Edinmeye Katılma Rejiminin yerini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu almıştır.
Dolayısıyla, yeni Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce evlenmiş olan eşler, o tarihe kadar uyguladıkları mal rejimini uygulamaya devam edeceklerdir. Eğer çift 01.01.2002 tarihinden önce evlenmişse, evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar olan mal ayrılığı rejimi kullanılacaktır. TMK’nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden itibaren 1 yıl içinde başka bir mal rejimi seçmemiş olan eşler edinilmiş mallara katılma rejimine bağlı kalacaklardır. Bu, kabul edilen yasal mal rejimidir. 01.01.2002 tarihinden tasfiye tarihine kadar satın alınan mallara katılma rejimi geçerli olacaktır.
Mal paylaşımı (katılma alacağı) nedir?
Evlenmeden önce eşlerin mal rejimine ilişkin herhangi bir anlaşma imzalamış olmaları mümkün değildir. Yapmışlarsa edinilmiş mallara katılma rejimi yasal olarak kabul edilir. Bu rejim, evlilik süresince çiftin edindiği malları, boşanmada olduğu gibi eşit olarak paylaştırır. Boşanma veya evliliğin iptali durumunda edinilmiş mallara katılma rejimi sona erer. Evliliğin sona ermesi üzerine mevcut mal varlıkları belirlenecektir.
Örneğin, ev hanımı bir eşi olan bir müteahhidi ele alalım. Evlendikleri tarih ile boşandıkları tarih arasında biriken tüm malvarlığı sadece müteahhit kocaya ait değildir. Ev hanımı olan eş de buna dahildir. Bunun nedeni eşler arasında bir paylaşım olduğunun varsayılmasıdır. Çiftlerin hayatları boyunca engelleri birlikte aştıkları düşünülür.
Evlilik tarihinden itibaren edinilen mal varlıkları tespit edilir. Daha sonra evlilikten bu yana edinilen mal varlıkları belirlenir. Daha sonra evlilik tarihinden itibaren edinilen mal varlıkları belirlenir. Katkı Alacağı Hesaplanır. Katkı payı alacağını belirlemek için önce edinilmiş ve kişisel malların hesaplaması yapılır. Bu hesaplama denkleştirme olarak bilinir. Eşlerden birinin pasifleri varsa yani. Daha sonra borçlar hesaptan çıkarılır. Eğer her iki eşin de malvarlığı varsa, örneğin Alacaklar hesaba eklenecektir. Artık değer, tüm işlemlerin toplam değeri olarak adlandırdığınız şeydir. Bu değer her taraf için ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Yazımızda düğün takılarından kim sorumludur sorusuna cevap veriyoruz.
Boşanıldığında Mallar Yarı Yarıya Paylaşılır mı?
Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, hesaplanan artık değer, birinin çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın her iki eş arasında eşit olarak paylaştırılacaktır. Yasal mal rejimi bunu gerektirmektedir. Edinilmiş mallara katılma rejimi budur. Tek bir kişinin borçlarının toplamı bu hesaplamaya dahil edilmez. EşlerEdinilenmülkün değeri, ödenen tutardan daha fazla olabilir. Bu durumda, söz konusu eş bir açık içindedir. Kanun uyarınca diğer eşin artık değerde Katılma alacağı olmadığı kabul edilecektir.Katılma alacağının başka bir kişiye devredilmesi, alacağın kesinleştiği tarih itibariyle mümkündür. Aynı zamanda, mirasçılar da miras yoluyla fonları alabilirler.
Edinilmiş Mallar Nedir?
Edinilmiş Mallar, eşlerin evlendikleri andan başlayarak emekleri karşılığında edindikleri malvarlığı değerleridir. Eşlerin malvarlığı değerinin edinilmiş mal olarak kabul edilebilmesi için emeğin bu değerle takas edilmiş olması gerekir. İşte edinilmiş mallara bazı örnekler:
-Kişisel varlıklardan elde edilen gelirler (evlenmeden önce sahip olunan bir evin kirası gibi).
Kazanma kapasitesi veya gelir kaybı için tazminat (meslek hastalığı tazminatı gibi).
Sıkı çalışmaları karşılığında kazandıkları ücretler.
Boşanmada hangi mallar (Kişisel Mallar) bölünmez?
Türk Medeni Kanunu’nda () aksi kararlaştırılmadıkça eşlerin sahip olduğu tüm mallar edinilmiş mal sayılacaktır. Böyle bir durum söz konusu değildir. TMK 220. madde bu istisnaları çok sınırlı bir şekilde ifade etmektedir. Kanunda bir takım istisnalar bulunmaktadır:
- Eşlerin evlenmeden önce sahip oldukları mallar. Edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcından önce.
- Eşlerin cüzdan, çanta, saat ve mücevher gibi kişisel eşyaları.
- Bir eş tarafından varlıkların miras bırakılması
- Tazminat talebi. Bir eş sosyal medyada hakarete uğramışsa tazminat alma hakkına sahip olabilir.
- Yasadışı kazançlar yoluyla elde edilen varlıklar. Bir alışveriş merkezi araba kazanabileceğiniz bir çekiliş düzenleyebilir.
- SGK tarafından yapılan ödemeler. İş kaybı nedeniyle bir kurum tarafından yapılan ödemelere örnekler (sürekli iş göremezlik ödeneği gibi)
Ayrıca, yasaların izin vermesi halinde, eşler hangi eşyaların kişisel mal olarak kabul edileceğine sözleşme ile de karar verebilirler. Bazen bir sözleşmeye gerek olmayabilir. Evlenmeden önce bir doktor muayenehanesine sahip olan bir eşin ek bir sözleşmeye ihtiyacı olmayacaktır çünkü ultrason makinesi de dahil olmak üzere tüm ekipman zaten kişisel mülkleri olarak kabul edilmiştir.
Dikkat edilmesi gereken ikinci önemli nokta, eşlerin kişisel mallarından elde edilen gelirin edinilmiş mal olarak kabul edilmesidir. Taraflar isterlerse bu geliri kendi kişisel malları olarak kabul etmeye karar verebilirler.
Anlaşmalı veya çekişmeli boşanmada mal paylaşımı nasıl olur?
Paylaşım açısından, sonucun ne olduğu önemli değildir. Evlilik çekişmeli de olsa çekişmesiz de olsa mal paylaşımında uygulanan TMK hükümleri aynıdır. Kanun koyucu evliliğin nasıl sona erdiğine pek önem vermemiştir.
Anlaşmalı boşanmada ise, eşlerin paylaşım esaslarını kanuna uygun olarak belirlemelerine izin verilmiştir. Uygulamada değer artış payından feragat edilmesi anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenebilmektedir. Buna ek olarak, eşler mal paylaşımı konusunda anlaşabilirler. Bu sonuçların hepsinin eşlerin mallarını paylaşan bir sözleşme imzalamalarının sonucu olduğunu belirtmek önemlidir. Konu, boşanmada ikili bir fark yaratmamıştır.
Mal Rejimi Davası Nedir?
Mal rejimleri ile ilgili olarak farklı türde davalar açılmaktadır. Dört tür mal rejimi davası vardır: olağanüstü mal rejimine geçiş davası; davacının artık değere katılma alacağı davası; davacının değer artış alacağı davası; davacının katkı payı alacağı davası.
Bu bir alacak davası değildir. Dava, eşler arasındaki mevcut mal rejiminin hâkim kararıyla mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesidir. Diğer üç tür ise kişisel haklara dayanılarak alacağın tahsili için kullanılır.
Mal Paylaşımı Davalarında Zamanaşımı Süresi Nedir?
Mal paylaşımı davalarında zamanaşımı süresi boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl ile sınırlıdır. Mal paylaşımı davası açmayan taraf için bu hak 10 yıl içinde sona erecektir. Bu süreden sonra artık hak talep edilemez.
Mal paylaşımı davasında yetkili mahkeme hangisidir?
Katılma alacağına dayalı bir mal paylaşımı davasına bakmaya aile mahkemesi yetkilidir. Medeni Kanun’un 214. maddesine göre yetkili mahkeme belirlenecektir.
Eşlerden birinin ölümü nedeniyle mal rejimi sona ermişse, ölenin son yerleşim yeri mahkemesi katılma, katkı veya değer artış paylarına ilişkin her türlü davaya bakabilir.
Evlilik boşanma ile sona ermişse veya boşanma davası varsa, boşanma davalarına bakmaya yetkili mahkeme mal rejimini tasfiye etme yetkisine de sahiptir.
Bu iki dava dışındaki tüm davalarda, mal paylaşımı davası açan eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Boşanmada aile konutu paylaşımı nasıl olur?
Boşanmadan önce çiftin oturduğu ev ortak katkı ile alınmışsa taraflar aynı miktarı alacaklardır. Diğer bir deyişle, ev satın alınacak ve değeri taraflar arasında eşit olarak paylaştırılacaktır. Taraflar bunun aksini kararlaştırabilir ya da mahkeme yoksulluk içinde olan eşin veya çocukların durumuna göre karar verebilir.
Evlilikle birlikte kişisel mülkiyete dönüşen bir arsadaki arsanın bir kısmı için inşaat sözleşmesi yapılabilir. Bu bağlamda, bu sözleşme ile elde edilen daire kişisel mal haline gelir. Dolayısıyla herhangi bir paylaşım söz konusu değildir. Üst soydan miras kalan para ile alınan ev de kişisel mülk olarak değerlendirilecek ve paylaşılmayacaktır.
Eş, boşanma sonrasında katkı payını talep edebilecektir. Bu aşamada katkı, bir eş tarafından gerçekleştirilen emeği içerecektir. Örnek olarak, eşin sahip olduğu ve işgal ettiği arazinin inşasına katılan eş, ödenmesi gereken katkıyı talep etme hakkına sahiptir. Eş tarafından çocuklar ve ev işleri için harcanan emek katkı olarak kabul edilmez. Bu, evden katkı talep edilemeyeceği anlamına gelir. Aynı şekilde eş, aracını satarak, ziynet eşyası vererek vb. yollarla ev alımına katkıda bulunabilir. Eş, boşanma sırasında yaptığı katkıları talep edebilir.
Boşanma sırasında mal kaçırma durumunda ne olur?
Boşanmadan önce eşler kötü niyetli davranabilir ve katkı payı taleplerini azaltmak için mal varlıklarını gizleyebilirler. Yasa koyucu diğer eşi korumak için TMK m. 229 hükmünü getirmiştir. Böyle bir fiilin işlenmesi halinde, bu işlemlere konu olan malvarlığı değerleri hiç olmamış gibi tasfiye hesaplarına katılır. Kötü niyetli hareketten kaçınılmış olur.
Bu açıdan Yargıtay uygulamaya yeni bir yön vermiştir. Özellikle üçüncü kişilere devredilen varlıklar, eklenecek değerlerin ispatı ve eklenecek değerlere konu varlıkların değerinin tespiti konularında Yargıtay içtihatları önem taşımaktadır. Bu içtihatlar, Kanun’da yer almayan durumları çözüme kavuşturdukları için önemlidir. Yargıtay, Kanun’u çeşitli şekillerde yorumlamaktadır.
Boşanmadan önce satılan ev, araba ve eşyalara ilişkin Yargıtay kararları
“…Tasfiyeye konu her iki taşınmaz da davalı eşin kardeşi olan diğer davalı …’a 15.11.2011 tarihinde (boşanma davasından yaklaşık 5,5 ay önce) devredildiğine göre, devirlerin davacının katılma alacağını azaltmak amacıyla yapıldığının kabulü gerekir. “Yargıtay 8. HD. E. 2016/14281 K. 2018/17838 T. 24.10.2018)
“…Taraflar 1502.2011 tarihinde açılan kabul boşanma davasının kesinleşmesi ile boşanmışlardır…Davalının 1712.2009 tarihinde bankada hesap açtırdığı, 50.802 TL yatırdığı, 10.05.2010 tarihinde 61.49 TL çektiği anlaşılmaktadır. Boşanma davasının açıldığı tarihte eşlerin sahip oldukları malvarlıklarının (TMK m. 235) tasfiye edileceği genel kabul görmektedir. Bu tarihten önceki 1 yıl içinde satılan malların da tasfiyeye dahil edileceği öngörülmektedir…. Bu bağlamda, banka hesabı açma sözleşmesi vb. kayıtlar ve belgeler. Banka size hesapla ilgili tüm bilgileri sağlamalıdır. Ayrıca aşağıdakiler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz:Hesap açma sözleşmesi vb. kayıtlar ve belgeler.Hesap açma sözleşmesi gibi ilgili tüm belge ve kayıtların ilgili bankadan temin edilmesi önemlidir. .” ” (Yargıtay 8. HD. E. 2014/1703 K. 2015/7288 T. 31.3.2015)
“… 34 J.K.36 plakalı araç da… mal rejiminin sona erdiği boşanma tarihinden yaklaşık 2 yıl önce… satılmıştır. Satılan araçlar Fesihten çok önce elden çıkarıldılar Ayrıca aşağıdakiler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz: Mal rejimi Satış bedelini veya araçların TMK 229. Madde kapsamında elden çıkarıldığını kanıtlamak imkansızdır. Tasfiyenin bunları kapsamaması gerekir …” (Yargıtay VIII. HD. E. 2015/6194 K. 2016/15818 T. 21.11.2016)
Boşanmada mal paylaşımı ile ilgili mümkün olduğunca çok soruya cevap vermeye çalıştık.