Türk Ceza Kanunu, hakareti Cumhurbaşkanına hakaretten ayrı bir suç olarak tanımlamaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi Cumhurbaşkanına hakaret suçunu Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı işlenmiş bir suç olarak tanımlamaktadır.
Kanunun gerekçesinde Cumhurbaşkanına hakaretin, milletin temsilcisi olması ve anayasa ile kendisine verilen yetki ve görevler nedeniyle diğer kişilere hakaretten ayrı bir suç olması gerektiği belirtilmektedir. Ne yazık ki, hakaret suçu yasalarımızda zaten tanımlanmış olsa da, Cumhurbaşkanına hakaret ile aynı şey değildir. Özellikle cumhurbaşkanının bir siyasetçi olmasının yanı sıra devleti de temsil ettiği düşünüldüğünde, mevcut yasa kişilerin siyaseti eleştirme haklarını kısıtlamaktadır. Bu konudaki yazımız hakaret suçu hakkında detaylı bilgi içermektedir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Unsurları
Mevcut cumhurbaşkanına hakaret suç olarak kabul edilmemektedir. Bu madde eski bir cumhurbaşkanına veya cumhurbaşkanı adayına hakaretin değerlendirilmesine izin vermemektedir. Cumhurbaşkanlığı yemini ile başlar.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunu herkes işleyebilir.
Kasıt, bir suçun manevi unsurudur. Bir suç için, suçlunun suç işleme niyetine sahip olması gerekir. Suç hızlı bir tempoda ilerler. Suçlar sözlü veya yazılı olarak, herhangi bir medya (sosyal ağlar, televizyon, gazeteler vb.) kullanılarak işlenebilir. Failin suçu işlemek için siyasi bir motivasyona sahip olması gerekli değildir. Ancak, failin mağdurun adını bilmesi gerekir. Fiilin Cumhurbaşkanı’nın önünde veya dışında işlenmiş olması önemli değildir.
Cumhurbaşkanına ve görevli mahkemeye hakaret hapis cezasına yol açabilir
Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırılır. Bu aleniyete iyi bir örnek, Cumhurbaşkanı’na bir televizyon programında, internette veya kamuoyu önünde hakaret etmektir. Bu suç ancak Adalet Bakanı’nın onayı ile kovuşturulabilir. Bu suç nedeniyle yürütülecek yargılamalardan ilk derece ceza mahkemesi sorumludur.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Uzlaşma, Şikâyet ve Zamanaşımı
Suç uzlaşmaya tabi değildir. Suçun soruşturulması için şikayete gerek yoktur. Savcı re’sen veya şikâyet üzerine soruşturma başlatabilir. Bir suça dayalı olarak açılan davanın zamanaşımı süresi sekiz yıldır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Cezanın Ertelenmesi, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Adli Para Cezası
Mahkeme, belirli koşulların gerçekleşmesi halinde hapis cezasının ertelenmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya para cezasına hükmedebilir.
Bazı durumlarda Cumhurbaşkanına hakaret ülkemizde suç teşkil etmektedir. Yargılama sırasında bu konuda uzman bir avukat tarafından temsil edilmeniz yararınıza olacaktır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları
“sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması Adalet Bakanının iznine bağlıdır.” hükmüne aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüştür. Hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 20.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1216 E.
TCK m. 299’da düzenlenen suç, Cumhurbaşkanına hakaret suçunun işlenmesiyle oluşur. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı makamında bulunan bir kişiye karşı işlenmesi gerekir. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı’na hakaret, görevinin sona ermesinden sonra gerçekleşse bile TCK 299. madde uygulanamayacak, sadece TCK 125 veya 130. maddelerdeki hakaretler uygulanacaktır. Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016,/16471 E./2017/987 K.
Oluş ve dosya kapsamına göre, facebook hesabı üzerinden “Tutuklanan polislerin tamamı serbest bırakıldığına göre demek ki bu devleti sülük gibi emen paralelci dediğiniz kişiler değil paranın elleri, ALLAHIN İZNİYLE GELİYORLAR KORKMAYIN GELİYORLAR.” şeklindeki beyanı karşısında, sanığın Cumhurbaşkanına yönelik olmayan eyleminin hakaret suçunu oluşturmayıp, FETÖ/PDY terör örgütünün propagandası suçunu oluşturup oluşturmayacağının tespiti için, sanık hakkında anılan örgüt nedeniyle açılmış bir dava bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir, derdest dosya var ise dosyaların birleştirilmesine, derdest dava yok ise dava açılmasına, derdest dava yok ise dava açılmasına, sonucuna göre davalının hukuki durumunun tayin ve takdirine karar vermek gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi
2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “26.04.2015 ve 03.05.2015” yerine “26.04.2015”, katılanın ise “Recep Tayyip Erdoğan” yerine “TC …” olarak gösterilmesi bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 26.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016,/3871 E. ve 2017/4964 K.