İşverenler, sigortalı bir çalışanın geçirdiği kazayı bildirmekle yükümlüdür. Sosyal Güvenlik Kurumuna (yetkili yerlerden birine) zamanında bildirimde bulunmayan işverene belirli yaptırımlar uygulanacaktır. Bir işveren iş kazasını zamanında bildirmezse cezalandırılacaktır. Konuyla ilgili yazımızda iş kazası bildirim sürelerine ilişkin detaylı bilgiler yer almaktadır.
İş kazasının bildirilmemesinin cezası
İşveren veya sağlık hizmet sunucusu, iş kazasının kendisine bildirilmesinden sonra kanunda belirtilen süre içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirimde bulunmazsa, belirli kriterlere göre idari para cezasına çarptırılır.
İdari para cezasının belirlenmesinde sahada çalışan işçi sayısı ve tehlike sınıfı kullanılmaktadır. Bu tablo her yıl güncellenir ve bildirimde bulunmayan kişi veya kuruluşlar idari para cezası ile cezalandırılır. İşverenler ve sağlık hizmeti sunucuları Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilen bu idari para cezasına itiraz edebilirler.
Sayılı Kanuna göre ceza miktarı, tehlikenin derecesine ve işyerindeki çalışan sayısına göre artmaktadır.
Eğer 10’dan az çalışan varsa ceza 3 Bin 825TL’dir. 10-49 arasında çalışanı olan işyerleri için tutar 3 Bin 825TL’ye çıkmaktadır. Eğer 50’den fazla işçi varsa 5 Bin 737TL’dir.
Tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için cezalar 4 Bin 781 TL ile 5 Bin 737 TL ve 7 Bin 650 TL arasında değişecektir.
Ceza tutarları her bir işyerindeki işçi sayısına göre hesaplanmıştır.
İşveren, kaza nedeniyle çalışanın yaptığı her türlü masraftan da sorumludur. İşveren, idari para cezasının yanı sıra çalışanın tedavi masraflarından da sorumludur.
Kurum Tarafından Ödenen Masrafların Geri Alınması
Bir işçinin iş kazası sonrasında SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alma hakkı vardır. İş kazasının belirtilen süre içinde bildirilmesi ya da bildirilmemesi önemli değildir. Eğer kurum kaza raporunu zamanında almazsa işverene yaptırım uygulayacaktır. Bu durumda kurum SGK geçici iş göremezlik ödeneğini çalışandan tahsil edecektir. Bunun önüne geçmek için iş kazasının mümkün olan en kısa sürede bildirilmesi önemlidir. Bildirim zamanında yapılmadıysa da yine en kısa sürede kuruma bildirilmelidir. Bu, işveren tarafından ödenecek ceza miktarını azaltacaktır.
Bildirimin belirtilen süreden sonra yapılması halinde işveren, bildirim tarihi ile kazanın meydana geldiği tarih arasında meydana gelen bir kaza için kurum tarafından işçiye ödenen yardım tutarını faiziyle birlikte kuruma geri ödemek zorundadır.
Kendi nam ve hesabına çalışanlar kazadan sonra kuruma bildirimde bulunduklarında, kurum tarafından sağlanan yardımlar kazanın meydana geldiği tarihe değil bildirim tarihine dayanacaktır.
Sigortalı çalışan SGK’ya bildirimde bulunmadan önce de iş kazası geçirebilir. Bu durumda işverenin kusuru olmaksızın tüm yardımların kurumdan geri alınması mümkündür. İşverenin işe giriş bildirimini yasal sürelerden sonra yapmış olması ve kazanın bildirimden sonra meydana gelmesi durumunda, işverenin kazayı zamanında bildirip bildirmediğinin kontrol edilmesi önemlidir. İşveren yasal süre içinde bildirimde bulunursa sorumlu olmayacaktır. İş kazası ve işe giriş bildirimi aynı tarihte gerçekleştiğinde, farklı bir prosedür uygulanır. İşe giriş bildirgesinin iş kazasından önce kuruma gönderildiğini ispat etmek işverenin sorumluluğundadır.
İş Kazası Bildiriminde Bulunmamanın Cezası Yargıtay Kararları
Karar 1
Kurum, sigortalının işe alındığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen kaza, hastalık veya analık hallerinde yaptığı tüm masrafları ödemekle yükümlüdür. Ancak gelir bağlanırsa, bu tutar da 26. Maddeye başvurulmaksızın işverenlere ödenecektir. Bu hukuki ve maddi olgular ışığında mahkeme, sigortalı tarafından davalı yanında çalıştığına dair davacı Kuruma zamanında bildirimde bulunulup bulunulmadığının incelenmesine karar vermiştir. Bu amaçla çalışanın tahsis ve sigorta dosyası getirtilmiş ancak 9. ve 10. maddelerde belirtilen şartlar incelendikten sonra karar verilmemiştir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular ışığında, sigortalının davalı yanında çalıştığına ilişkin davacı Kuruma zamanında verilmiş bir işe giriş bildirgesinin varlığının araştırılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla sigortalıya ait tahsis ve sigorta özlük dosyası da getirtilmiştir.
Yazılı şekilde verilen kararın kısmi incelemeye değil, doğru bir değerlendirmeye dayanması gerekir. Bu husus usul ve yasaya aykırıdır.
Yargıtay 10. Hukuk D. 2017/5068 E. , 2019/7673 K.
Karar 2
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının mükellefi olduğu işyerinde çalışan …’ın 03 …..2009 tarihinde geçirdiği iş kazasının SGK tarafından süresinde bildirilmemesi nedeniyle ….142,73 TL hastane masrafı talep edildiği, davanın kabulüne, SGK’ya bildirimin
yapıldığından bahisle takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki belgelere göre delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ve mahkemece bu yönde hüküm kurulmuştur. Bu nedenle sanık avukatının tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkeme, sanık avukatının temyiz itirazlarının reddiyle işbu kararın ONANMASINA oybirliğiyle karar vermiştir. Usul ve yasaya uygundur. Yargıtay 11 . Hukuk Dairesi 2016/14254 E. , 2018/5438 K.
Sürekli iş görmezlik hakkındaki yazımızı da okuyabilirsiniz.