Islahın ne olduğu sorusunu yanıtlamaya başlamak için ıslah kelimesine bakalım. Islah Arapça’dan gelir ve size verilen şeyi iade etmek anlamına gelir.
İcra hukukumuzun sistemi hızlı sonuca ulaşmayı hedefleyen bir mekanizmadan oluşmaktadır. Bu nedenle icra işlemlerinde maddi hukukun incelenmesi söz konusu değildir. İcra işlemlerine bu şekilci bakış ve sınırlı inceleme nedeniyle maddi gerçeği yansıtmayan bazı sonuçlara ulaşılabilmektedir. Bu olumsuzlukların giderilmesinde ve hukukun bozulan dengesinin sağlanmasında istirdat davası önemli bir rol oynamaktadır.
İstirdat Davası Nedir?
İstihkak davası, icra tehdidi altında ödemeye zorlandığı paranın iadesini isteyen kişinin açtığı davadır.
İstihkak davasının amacı, maddi hukuka göre borçlu olmadığını söyleyen borçlunun genel hükümlere göre borçlu olmadığını ispat etmesini sağlamaktır. Bu, borçlunun ödemeye zorlandığı ancak aslında borçlu olmadığı parayı almasını sağlar.
Geri Alma Davasının koşulları nelerdir?
Bu yasal bir işlemdir. Maddi hukuk borçluyu korur. İadesi davalarının koşulları icra hukukuna dayanır. Yani icra hukukundan kaynaklanan edime dayalı bir davadır. Geri alma davalarının şartları şunlardır:
- Öncelikle şartın gerçekleşmesi gerekir.Borç zorla ödenir . Borçlu ödemezse malları haczedilir. Davalı başka kanun yollarına başvurmayıp borcu öderse dava düşer. Ödeme emri alan borçlu iade davası açamaz, ancak emre itiraz ederse takibi durdurabilir.
- Dava, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde açılmalıdır. Dava açmak için bir yıllık bir zaman sınırı geçerlidir. Bu bir yıllık hak düşürücü süre, paranın icra dairesine tamamen ödendiği günden itibaren başlar. Bu süreyi aşan taraf, belirli koşulların yerine getirilmesi halinde yine de sebepsiz zenginleşme talebinde bulunabilir.
- Borçolmayan bir meblağın ödenmesi; Maddi hukuk, borçlunun herhangi bir borcu olmadığını belirtmelidir. Borçlu ya hiç var olmayan bir borcu ya da daha önceki bir borcu geri ödemiş olabilir.
Borçlunun yukarıdaki durumlardan birinde olması halinde bir alacağı olabilir.
Geri alma davasına hangi mahkeme bakar?
İcra ve İflas Kanunu’nda istirdat davasının hangi mahkemede görüleceğine ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır. İade davaları hem genel maddi hem de usul hükümlerine tabidir.
İstihkak davasında Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. İadeden sorumlu mahkeme, uyuşmazlık konusu üzerinde yargı yetkisine sahip olan özel mahkeme olacaktır. Örneğin, kira sözleşmesinden dolayı taraflara ödenmesi gereken paraya ilişkin bir uyuşmazlıkta açılacak istirdat davasında sulh hukuk mahkemesi görevlidir.
İade davasında özel yetkiyi düzenleyen iki kural vardır. Davayı açan mahkeme özel yetkiye sahiptir. İkincisi, davalının ikamet ettiği yerdeki mahkeme. Alacaklı. Taraflar (tacirler, kamu tüzel kişileri veya diğer taraflar) başka bir mahkemenin yargı yetkisi konusunda anlaşabilirler. Münhasır yetki konusunda anlaşma yapan taraflar, ıslah davasını sadece anlaştıkları mahkemede açacaklardır.
Dava ne kadar sürecek?
Davanın nihai sonucu açısından, mahkemelerin iş yükü, kanıtların mevcudiyeti ve adli tatillerin zamanlaması gibi faktörler davanın ne kadar süreceğini etkileyebilir. Bir davanın tam süresini tahmin etmek mümkün değildir. Bununla birlikte, mesleki deneyimlerimize dayanarak, iade talepleri genellikle ortalama bir yıl içinde çözülmektedir.
İade Davasının Bir Zaman Sınırı Var mıdır?
İcra tehdidi altındaki bir borçlu bir yıl içinde paranın iadesi için dava açabilir. Bu bir hak düşürücü süredir.
Eda davası için Borçlar Kanunu’nda (BK) düzenlenen zamanaşımı sürelerine göre bir yıllık daha kısa bir süre belirlenmesinin amacı, alacaklının haksız davalarla takip bittikten sonra tekrar üzülmesinin önüne geçmektir.
Bir yıllık süre geçtiyse ne yapmalıyım?
Bu bir yıllık süreyi kaçıran borçlu, Türk Borçlar Kanunu kapsamında sebepsiz zenginleşme davası açabilir. Bu durumda sebepsiz zenginleşme hükmünün uygulanabilmesi için gerekli şartların yerine getirilmesi önemlidir. Örneğin borçlu, ödemenin yanlışlıkla (hatalı) yapıldığını göstermelidir.
Zamanaşımı süresi dolmuş bir borcun tahsili için dava açılabilir mi?
Borçlu, zamanaşımı süresi dolmuş bir borcu ödemeyi reddedebilir. Borçlu, aleyhine açılan bir takipte zamanaşımına uğrayan borcu ödemişse, ödemenin iadesi için dava açamaz.
Tazminat Davalarında Arabuluculuk Zorunlu mudur?
İade davasının icra tehdidi altındaki paranın iadesi için açılan bir dava olduğunu açıklamıştık. Bir uyuşmazlıkta taraflardan birine ödenmesi gereken paranın konu olduğu ve arabulucuya başvurulması gereken hallerde arabuluculuk şartı iade davası açılmasıdır.
İade Davasına İlişkin Yargıtay Kararları
Kredi niteliğinde olmayan bir bedelin talep edilebilmesi için ödenmesi gerektiğini daha önce açıklamıştık. Bir Yargıtay kararında şöyle denilmektedir: Davanın hukuki nitelendirmesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Davacı yargılama sırasında herhangi bir ödeme yapmadığından davaya devam edilememiştir. ( 4. Hukuk Dairesi Ayrıca aşağıdakiler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz: Yargıtay 2019/1501 E. 202984 K. (ve 23/09/2020 tarihli karar).
Kamu düzeni, iade davalarında yargılama yetkisini etkilemez. Nitekim Yargıtay tarafından karara bağlanan bir davada:İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesinde menfi tespit ve istirdat davalarının icra dairesinin bulunduğu yer veya davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği belirtilmiştir.Madde hükmü, menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin yetki düzenlemesinin kamu düzenine ilişkin olmadığını öngörmektedir. Davacı, Kahraman Kazakistan aleyhine menfi tespit istemi ile dava açmış ve böylece … mahkemenin yetkisini kabul etmiştir. ” (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 02/11/2020 tarihli kararları (2020/7553 E. ve 2020/9007 K.)
Hem istirdat davasının hem de menfi tespit davasının amacı aynıdır. Genel mahkemelerin alacaklının borcu olmadığına karar vermesini sağlamak için tasarlanmıştır. İki dava arasında bazı farklılıklar vardır. Uygulamada taraflar genellikle bu davaların niteliğini, sırasını ve içeriğini birbirine karıştırmaktadır. Yanlış yerleştirilmiş bir düğme gibi, özensiz, eksik ve kötü bir dava da yargılamanın yanlış yürütülmesine yol açacaktır. Bir anlaşmazlığınız varsa, bu tür anlaşmazlıkları ele alma konusunda deneyimli bir avukata danışmak en iyisidir.