Vesayet, küçükler ve velayete tabi olmayacak kısıtlılar için kişisel mevzuat kapsamında bir koruma müessesesi olarak düzenlenmiştir. Bu müessesenin amacı, ehliyetsiz kişilerin malları üzerindeki tasarruflarını onlar adına korumak ve nitelendirmektir. Görüldüğü üzere vesayet, devlet tarafından güvence altına alınmak isteyen zayıf ve güçsüz bireylerin güvencesidir. Bu makalede, bu kurumun ana hatlarını ve bu kurumla ilgili en çok merak edilen bazı noktaları ele alacağız.
Vasilik nedir?
Vasi, vesayet makamı tarafından güvenlik ihtiyacı olan belirli bir kişinin mülkünü ve bazı konularda kendisini temsil etme ve yönetme yerine konan bir kişidir. Farklı bir ifadeyle, kendi kendini temsil edemeyen ve bu konularda canlı ve pasif mülkiyeti yönetemeyen kişiyi karakterize edecek kişidir. Daha geniş bir tanım yapmak gerekirse, vasi, kanunlarda öngörülen hallerde küçüklük veya kısıtlılık nedeniyle bu kişilerin menfaatlerini korumak amacıyla Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile atanan yetkili bir danışmandır.
Türk Dil Kurumu’na göre, vesayet ve kayyımlık aynı anlama gelmektedir. Buna göre vasi, bir yetimin veya akıl hastasının mallarını yöneten kişidir. Vesayet ise vasi olma durumuna verilen isimdir. Vesayet, sözlükte ayrıca vasilik şeklinde de kendine yer bulmuştur.
Vesayeti Gerektiren Koşullar Nelerdir?
Vesayet başvurusunda bulunabilmek için çeşitli koşullardan en az birinin varlığı gerekmektedir. Bu koşullar, çoğunlukla sınırlı sayı ilkesine dayalı olarak Türk Medeni Kanunu’nun 404. ve 410. maddeleri arasında belirtilmiştir. Bunları aşağıdaki gibi listeleyebiliriz:
- Azınlık: Saf koşullar altında, anne ve babanın çocuk üzerindeki velayeti, çocuk yetişkin olana kadar devam eder. Bu nedenle, bu kişiler için herhangi bir vasi atama zorunluluğu yoktur. Vesayet, yalnızca bu küçüklerin bir vasisi yoksa sorgulanacaktır. Amaç çocuğu korumaktır. Reşit olmayanlar için ayrı bir kısıtlama emri gerekliliği diye bir şey yoktur. Yetişkin olana kadar zaten doğal olarak kısıtlanmış durumdalar. Bu nedenle, reşit olmayanların vesayet altına alınması ve bir vasi tayin edilmesi muhtemelen yeterli olacaktır. Bir bebeğin neden velayetten mahrum bırakılabileceğine dair birçok açıklama vardır. Örneğin, anne ve babanın ölmesi durumunda, vesayetin kurulması gündeme gelecektir. Aynı şekilde, evliliğin iptali durumunda, karar çocuğun en iyi arayışları yoluyla uygulanabilir olduğuna karar verirse, velayeti anne ve babadan alabilecek ve çocuk için bir vasi atayabilecektir. Bu tür örnekler çoğaltılabilir.
- Kısıtlama Hakkında kısıtlama kararı verilen kişiye mahkeme tarafından bir vasi atanmalıdır. Bu bakımdan, kısıtlama emri, yeniliğe yol açan bir seçimdir. Kısıtlanan kişi yetişkin bir kişidir, ancak mahkeme tarafından hareket kabiliyeti kısıtlanır. Burada, kısıtlanan yetişkinin anne veya babası hayatta ise, bu kişilere ayrıca velayet verilebilir. Kısıtlama gerekçelerine karar verilir. Bunların dışında karar, takdir yetkisi ile birlikte kapsamı genişleterek belirli bir kişi hakkında kısıtlama kararı veremez. Kısıtlama, tam ehliyetli bir bireyin davranış yeteneğini kısıtlar ve onu ehliyetsiz hale getirir. Kısıtlama nedenleri izinli ve zorunlu olmayan olmak üzere ikiye ayrılır. İzinli kısıtlamanın açıklamaları aşağıdaki gibidir: 1) Psikolojik hastalık veya psikolojik zayıf nokta. 2) Savurganlık 3) Alkol veya uyuşturucu bağımlılığı. 4) Kötü yaşam tarzı. 5) Tehlikeli yönetim. 6) Özgürlükten yoksun bırakılma. Bu koşullardan birinin mevcut olması halinde, kısıtlanacak kişinin bir vasi tayin etmesi gerekip gerekmediği dikkate alınmayacaktır. Gönüllü kısıtlamaya ilişkin açıklamalar aşağıdaki gibidir: 1) Önceki yaş. 2) Hasar 3) Tecrübesizlik 4) Ağır hastalık. Bu husus ayırt etme gücüne sahip yetişkin için TMK’nın 408. maddesinde düzenlenmiştir.
Vesayet Hakkı Nedir?
Herhangi bir nedenle vesayet altına alınamayacak küçükler, vesayeti değiştirilemeyecek küçükler ve kısıtlılar muhtemelen vesayet altına alınacaktır. Buna izin veren durum, bu bireylerin sahip olduğu vesayet hakkını elde etme durumudur. Bu hakkı sınırlamak mümkün değildir. Gerçekte, çoğu zaman, bu hakkın kullanılması doğrudan talep üzerine gerçekleşmez. Normalde, başka bir mahkeme veya idari makam durumu fark ederse, zorunlu önlemleri alması için mahkeme salonunu bilgilendirir. Aynı şekilde, gönüllü kısıtlama durumlarında, doğrudan yazılım olağanüstüdür. Çoğunlukla, bir vasinin atanması, yetkisiz bir üçüncü kişinin uygulaması ve ilgili kişinin rızası ile gerçekleştirilir.
Noter Vasi Atayabilir mi?
Bu yaklaşımla bir vasi tayin etmek mümkün değildir. Bu süreci yürütmeye yetkili tek makam Türk Yargısıdır. Yetkili ve görevli mahkemede dava açılması halinde, atama muhtemelen bu mahkeme tarafından yapılacaktır. Bu konuda nasıl dava açabileceğinize ilişkin yazımıza göz atabilirsiniz. Kısacası, yaygın yanlış izlenimin aksine, noterlere böyle bir yetki verilmemiştir. Bunun yanı sıra, noterlerin vesayetle ilgili bir yükümlülüğü vardır. Şöyle ki; noterler atipik görevlerini yerine getirirken, reşit olmayan kişinin vesayet altında olmadığına karar verebilirler. Bu durumda, noter vesayet makamını bilgilendirmekle yükümlüdür.
Vasi Atanması Nedir?
Vasi atanmasının ne olduğu ve buna ilişkin usul ve esaslar Md. 413 ve Md. tMK m. 425 arasında düzenlenmiştir. Atanan vasinin, gerçek kişiye bakmak, denetlemek, savunmak ve bakımını yapmak gibi yükümlülükleri vardır. Yetkili kişilerin bu yükümlülükleri yerine getirmesi beklenemez. Bu nedenle, atanan vasi yalnızca saf bir özel kişi olabilir. Genel kural, tek bir kişi için sadece bir vasi atanabilmesidir. Bununla birlikte, farklı durumlarda, durumun gerektirmesi halinde birden fazla vasi atanması mümkündür. Bu durumda, atanan vasilerin yetkilerini bağımsız olarak mı yoksa birlikte mi kullanacaklarına karar verebilecek olan makam, atamayı yapan vesayet makamıdır.
Vasi olarak atanacak belirli kişi yetişkin, yetkin ve sorumluluğu yerine getirebilecek durumda olmalıdır. Belirli bir kişi bu yapıcı koşullara sahip değilse, belirli bir kişinin vasi olarak atanması mümkün değildir. Aksi bir atama durumunda, ilgili kişiler seçimi yapan vesayet makamına itirazda bulunabilirler. Bunun üzerine, vesayet makamı bir değerlendirme yapabilir, atanan belirli kişinin atamasını feshedebilir ve onun yerine başka bir belirli kişiyi atayabilir. Başka bir durumda, denetim makamına başvurmak da mümkündür.
Bir Vasinin Atanması için Durumlar Nelerdir?
Öncelikle, daha önce de belirtildiği gibi, atanacak belirli kişi yetişkin ve bu işi yapmaya yetkin olmalıdır. Bu yapıcı koşulların yanı sıra, ayrıca yıkıcı koşullar da vardır. Farklı bir ifadeyle, vasi olarak atanacak belirli kişinin belirli koşullara sahip olmaması gerekir. Bu durumlar şunlardır; 1) Kısıtlı olmak 2) Kamu hizmetinden yasaklı olmak. 3) Saygınlığı olmayan bir yaşam sürdürmek. 4) Arayışların çatışması. 5) Aralarında düşmanlık olması. 6) İlgili vesayet makamlarınca karar verilmiş olması. Bu durumlardan birinin varlığı halinde, söz konusu kişi vasi olarak atanamaz.
Mevzuatımız, vasi atanmasında eşe ve akrabaya öncelik tanımaktadır. Bununla birlikte, eşin farklı akrabalara göre önceliğe sahip olmadığı bilinmelidir. Karar, somut ilişkileri göz önünde bulunduracak ve vasi olarak atanacak kısıtlı veya küçük için kimin muhtemelen daha yararlı olacağına göre karar verecektir. TMK’nın 415. maddesine göre, başka haklı sebepler olmadıkça, karar, vesayet altına alınacak kişiyi veya ana ve babasının seçeceği kişiyi vasi olarak atamak zorundadır. Vesayet makamı, mümkün olduğu ölçüde, ilgili kişilerin talebi doğrultusunda hareket etmelidir. Karar, talebin aksine bir karar verirse; bu aşamada, ilgili kişiler denetim makamına başvurma hakkına sahiptir.
Vasi olarak atanan belirli kişi, mevzuatta listelenen kaçınma açıklamalarına sahip değilse, kendisine yüklenen bu sorumluluğa razı olmalıdır. Başka herhangi bir durumda, yaptırım mevzuatta düzenlenmemiştir. Bununla birlikte, yepyeni bir özel kişi atanana kadar sorumluluğunu yerine getirmeyen mevcut vasi, muhtemelen bu amaçtan kaynaklanan zararlardan sorumlu olacaktır.
TMK’nın 417. maddesi vesayetten kaçınma sebeplerini düzenlemektedir. Kaçınma sebepleri şunlardır; 1) 60 yaşını doldurmuş olanlar. 2) Bedensel engelleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu sorumluluğu güçlükle yerine getirebilecek durumda olanlar. 3) En az 5 çocuğun vasisi olan bireyler. 4) Hâlihazırda vasiliği bulunan kişiler. 5) Cumhurbaşkanı. 6) Milletvekilleri ve bakanlar. 7) Hakimler ve savcılar. Bu kişiler hem sorumluluğu yerine getirebilir hem de görevden uzak durabilirler. İlgili kişilere, vesayet kararına karşı itirazlarını veya kaçınma nedenlerini sunmaları için 10 günlük bir süre tanınmıştır.
Vesayet Makamı neresidir?
Vesayet daireleri ikiye ayrılır. Bunlar; vesayet makamı ve denetim makamıdır. Vesayet makamı olarak Sulh Hukuk Mahkemesi belirlenmiştir. Çocuklar bakımından bu görev öncelikle, varsa özel bir kurum mevzuatı bulunan Çocuk Mahkemesine verilmiştir. Yetkili yerde Çocuk Mahkemesi yoksa, Sulh Hukuk Mahkemesi yine de yetkili makam olacaktır. Vasi tayini bu makam tarafından gerçekleştirilir. Bu bakımdan vesayet makamı, vasinin eylemlerine katılan makamdır. Vasinin atanmasının yanı sıra, bu makamın ayrıca vasiyi denetleme, yönetme, izin verme, ihtiyati veya kesin olarak görevden alma gibi yetkileri de vardır.
Denetim makamı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi görevlendirilmiştir. Onay ve şikayetler bu makam tarafından belirlenir. Ayrıca, vasi atama kararlarına karşı yapılan itirazları ve reddi hakim taleplerini inceleyip karara bağlayabilecek makamdır. Yukarıda belirtilen bu eylemleri gerçekleştirerek, denetim sorumluluğu muhtemelen yetkili makam tarafından yerine getirilecektir.
Vasi Atama Davası İçin Süreç Nedir?
Bahsettiğimiz gibi, atama sürecinde yetkili mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme, vasi atanması talep edilen kısıtlı veya küçüğün yerleşim yeri mahkemesidir. Vesayet makamı atama işlemini ivedilikle yerine getirmelidir. Bu çerçevede, vesayet makamı ister C. Savcısının, ister ilgililerin veya üçüncü kişilerin ihbarı ile durumu öğrensin veya öğrenmesin, durumdan haberdar olur olmaz resen harekete geçmeli ve vasi atama işlemini uygulamaya başlamalıdır. Önemli görülmesi halinde vesayet makamı, süreç tamamlanıncaya ve bir vesayet kararı verilinceye kadar belirli bir kişinin menfaatlerini düşünerek anlık önlemler alabilir.
Vesayet Kararı Nedir?
Vesayet makamı tarafından verilen kısıtlama ve vasi atama kararı vesayet kararı olarak bilinir. Bu kararın vasiye derhal ve Tebligat Mevzuatına uygun olarak tebliğ edilmesi gerekir. Bu vesayet kararı, ilgili kişiye tebliğ edilmeden kesinleşemez. Ayrıca, vesayet kararının içeriğinde bir kısıtlama varsa; bu karar, kısıtlanan belirli kişinin ikamet ettiği yerde ve sakinlerin kayıtlı olduğu yerde tanıtılır.
Vesayet kararının tebliğinden itibaren 10 gün içinde; varsa seçimden kaçınma veya itiraz açıklaması vesayet makamına bildirilir. Bu kaçınma bildirimi veya itiraz vesayet makamı tarafından geçerli görülürse, vesayet belirlemesi iptal edilir ve yepyeni bir vasi atanır. Bununla birlikte, vesayet makamı bu itirazı veya kaçınmayı uygulanabilir bulmazsa, gerekçeli görüşünü belirterek durumu denetim makamına bildirir. Denetim makamının kararı kapalıdır. İtiraz veya kaçınma açıklaması uygulanabilir kabul edilirse, vesayet kararı muhtemelen iptal edilecek ve dosya muhtemelen yepyeni bir vasi atanması için vesayet makamına tekrar gönderilecektir. Bununla birlikte, itiraz veya kaçınma uygulanabilir görülmezse, vesayet kararı muhtemelen onaylanacak ve muhtemelen bu şekilde kesinleşecektir.
Vesayet Süresi Ne Kadar Uzun?
Vesayet makamı tarafından yapılan vesayet tespitinin kesinleşmesinin ardından vasi sorumluluğunu yerine getirmeye başlayacaktır. Peki vasi bu sorumluluğunu ne kadar süre içinde yerine getirmekle yükümlüdür? Türk Medeni Kanunu’nda vesayet süresi 2 yıl olarak belirlenmiştir. Burada sürenin kısa tutulmasındaki amaç, daha uygun bir vasi adayının bulunması halinde, vesayet altındaki kişinin menfaatlerini de gözeterek, kısa aralıklarla değişiklik yapılabilmesini sağlamaktır. Bununla birlikte, vasi, Mevzuatın 483. Maddesinde listelenen koşulların mevcut olması halinde her zaman görevden alınabilir.
Vesayet makamının görev süresinin sona ermesi halinde, vesayet altındaki kişinin durumunun elverişli olması halinde, vesayet makamı görev süresini iki yıllık aralıklarla uzatabilir. Farklı bir ifadeyle, vesayet makamı her 2 yılda bir vesayet sorumluluğunu gözden geçirecektir. Bunun yanı sıra, Medeni Kanun’un 456/3 maddesi uyarınca, 4 yıl boyunca vasi olarak görev yapan kişi, bu sorumluluğu üstlenmekten vazgeçme hakkına sahiptir. Başka bir deyişle, hiç kimse benzer bir kişi için 4 yıldan daha uzun süre vasi olmaya zorlanamaz.
Vasinin Görevleri Nelerdir?
Vasinin yapmasına izin verilen ve lisans verilen işleri 7 araçta elde edebiliyoruz. Bunları kontrol etmek ve kısaca açıklamak gerekip gerekmediği, aşağıdaki gibidir:
- Defter tutma: Vasi, vesayet makamı tarafından atanan bir kişi eşliğinde bir rehber tutmakla görevlendirilir. Bu rehberde, vesayet altındaki belirli kişinin mallarının mülkiyeti ve yükümlülükleri belirtilir. Bunun yanı sıra, bu rehber belirli bir tür şartına tabi değildir. Farklı bir ifadeyle, atipik tipte hazırlanabilir. Bu kılavuz muhtemelen vasinin yıllık hesap verme zamanında ve vesayetin sona ermesi üzerine vesayet makamına sunulacaktır.
- Değerli Eşyaların Saklanması: Kıymetli evraklar, değerli eşyalar, önemli evraklar ve benzerleri vesayet makamının gözetimi altında korunaklı bir yerde saklanacaktır. Her şeyden önce bilinmelidir ki, bu durum, malların idaresinde herhangi bir aksamaya yol açmamak kaydıyla gerçekleştirilecektir. Kıymetli evraklara örnek olarak hisse senetleri, tahviller, ipotekli borç senetleri veya gelir tahvilleri verilebilir. Bunun yanı sıra, mücevherler ve zihinsel sanat eserleri de değerli eşya örnekleri olabilir. Sözleşmeler, vasiyetnameler, tapu senetleri de temel evraklar olarak düşünülebilir. Gözlemlendiğinde, finans kurumu kasaları genellikle korunan bir yer olarak kullanılır. Kural olarak, korunan mevduat alanına ilişkin önemli şey vesayet makamında kalır. Bununla birlikte, çok önemli görüldüğü takdirde, bu anahtar da bir depozito karşılığında vasiye verilecektir.
- Taşınır Malların Paraya Çevrilmesi: Vesayet altındaki kişinin menfaatleri gerektiriyorsa, yukarıda sayılan kıymetli şeyler dışındaki taşınır mallar da satışa çıkarılabilir. Burada, vesayet makamı tarafından verilen talimatlara uygun olarak, muhtemelen kamu satışı yoluyla en iyi satış yolu benimsenecektir. Bu aşamada, temel kriter vesayet altındaki kişinin para ihtiyacıdır. Burada seçim yapma yetkisi vesayet makamına aittir. Vasi bu kararla kesinleşmiş olsa da, bu karara muhalefet etme hakkı saklıdır.
- Nakit Paranın Yönetilmesi Vasi, vesayet altındaki kişinin kendisi veya mallarının idaresi için önemli olmayan nakit parasını vesayet makamı tarafından kararlaştırılacak çek hesabına yatırmalıdır. Nakit, sorumluluğun başlangıcından itibaren 1 ay içinde hesaba yatırılmalıdır. Aksi takdirde vesayet altındaki kişi, uğradığı zararı faiziyle birlikte ödemek zorunda kalabilir. Ayrıca dolandırıcılıktan şüphelenilmesi de mümkündür.
Vasinin Yetkileri Nelerdir?
Vasinin yapmasına izin ve ruhsat verilen işleri 7 araçta özetleyeceğimizi ve kısaca normal açıklamalar yapacağımızı belirtmiştik. şimdi bir sonraki başlık altında 4 aracı ve ilgili açıklamaları dahil ettik. Kalan 3 aracı aşağıdaki gibi kontrol edebiliriz:
- Sanayi ve Endüstriyel İşletmelerle İlişkili Stratejilerin Tahsisi: Bu konumlar geniş anlamda yorumlanmalıdır. Farklı bir ifadeyle, bir diş hekiminin işyeri ve bir avukatın işyeri bile bu kapsamda düşünülebilir. Burada vesayet makamı söz sahibidir. Vasi sadece talimat doğrultusunda hareket edecektir. Vesayet altındaki kişinin işletme üzerindeki takipleri muhtemelen profesyonel tanıklar tarafından incelenecek ve ortaya çıkarılacaktır. Buna göre, vesayet makamı ofisin tasfiyesini, devamını, çalışma alanının değiştirilmesini, sürecin değiştirilmesini ve diğer birçok şeyi talep edebilir. Vasi de bu talimatı yerine getirmekle yükümlü kılınabilir.
- Taşınmaz Malların Satışı: Burada bir kez daha, vesayet altındaki belirli kişinin takipleri muhtemelen dikkate alınacaktır. Bu belirli kişinin zorunlu isteklerini karşılamak amacıyla; para ve taşınır mallar yeterli olmayacaksa, taşınmaz malların satışı ancak vesayet makamının talimatına uygun olarak gündeme getirilebilir. Farklı bir ifade ile mutlak bir zorunluluk olmalıdır. Bu bağlamda, taşınmazlar kullanılacak son mülktür. Satış işlemi muhtemelen vesayet makamı tarafından atanan özel kişi tarafından gerçekleştirilecektir. Vasinin bu süreç boyunca güncel olması bile gerekir. Vasi bu tespitten emin olmakla birlikte, itiraz hakkı da burada saklı tutulabilir.
- Farklı Görevler Vasi, vesayet altındaki kişinin evlenmesine izin verilmesi konusunda vesayet makamına görüşlerini belirtebilecektir. Ayırt etme gücünden yoksun bir küçük için nafaka davası açmak gerekli olsa da, vasi bunu küçük adına yapabilecektir. Reşit olmayan kişiyi kendi isteklerine uygun bir kuruma yerleştirmek de vasinin birçok yetkisi arasında olabilir. Bir kez daha, vasinin birçok yetkisinden biri, vesayet altındaki belirli kişinin çalışmasına izin vermektir. Bunun dışında vasi, tanıma beyanında bulunan kişiye karşı vesayet altındaki kişi adına rıza beyanında bulunabilir.
Vesayetten çekilme nedir?
Vesayetin sona ermesinin birçok durumundan biri vesayetten çekilmedir. Normal koşullar altında, vasi 2 yıllık sürenin bitiminden önce sorumluluğundan çekilemez. Bununla birlikte, yasa koyucu bazı durumlarda vesayetin geri çekilmesine izin vermiştir ve bazı durumlarda geri çekilme zorunludur. Bu durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Bir Engelin Ortaya Çıkması: Vesayeti engelleyen haller; kısıtlı olmak, kamu hizmetlerinden yasaklı olmak, haysiyet ve şereften yoksun bir hayat sürdürmek, vesayet altına alınacak kişi ile menfaat çatışması içinde olmak, vesayet altına alınacak kişiye karşı husumet beslemek ve ilgili vesayet dairelerinin kararı olmak şeklinde sıralanabilir. Atanan vasinin görev süresi boyunca bu durumlara sahip olması halinde; vasi, görev süresini tamamlamadan önce sorumluluğundan çekilmekle yükümlüdür. Farklı bir ifadeyle, bu durumda çekilme vasi için zorunludur.
- Kaçınma Sebebinin Ortaya Çıkması: Vesayetten kaçınma nedenlerinden daha önce bahsetmiştik. Bu nedenler vesayet başladıktan sonra ortaya çıkmış olabilir. Bu durumda, vasi, vesayet makamına bir talepte bulunarak, süresinin bitiminden önce sorumluluğunun sona erdirilmesini talep edebilir. Bununla birlikte, vesayet makamı, vesayet altındaki kişinin menfaatlerini göz önünde bulundurarak, görev süresinin sonuna kadar sorumluluğunun devamına karar verebilir. Çekinme talebi reddedilen vasi, kararın tebliğinden itibaren 10 madde içinde denetim makamına başvurabilir. Denetim makamının kararı kapalıdır.
- Basit Bir Tetikleyicinin Görünümü: Vasi, sorumluluğunu yerine getirdiği süre içinde haklı bir nedenin ortaya çıkması üzerine vesayetten çekilme talebinde bulunabilir. Burada, sebebin haklı olup olmadığına dair irade muhtemelen vesayet makamı tarafından yapılacaktır. Örneğin, eğitim veya vasıflı bir meslek için uzun bir süre yurtdışında bulunmak haklı bir amaç teşkil eder. Vasinin talebi reddedilirse; burada bir kez daha, muhtemelen seçimin bildirilmesinden itibaren 10 gün içinde denetim makamına başvurulabilecektir. Denetim makamı bu değişikliği sonuçlandıracaktır. Farklı bir ifadeyle, bu karara karşı sulh hukuk mahkemesine başvurmak mümkün değildir. Vasinin çekilme talebi kabul edilse dahi, yeni bir vasi atanana kadar görevini sürdürmekle yükümlüdür.
Vasiliğin Kaldırılması Nedir?
Vasinin görevden alınması, muhtemelen vesayeti sona erdiren hallerden biridir. Bu durum Türk Medeni Kanunu’nun 483. maddesinde düzenlenmiştir. Vasinin sorumluluğunu ağır biçimde savsaklaması, yetkilerini açıkça kötüye kullanması, inancı sarsıcı davranışlarda bulunması, borçlandığı parayı ödeyememesi ve sorumluluğunu yerine getirme yeteneğinden yoksun olması gibi nedenlerle de vasinin iş yerinden uzaklaştırılması söz konusu olabilir.
Kaldırma işlemi vesayet makamı tarafından gerçekleştirilir. Burada Sulh Hukuk Mahkemesi re’sen harekete geçebileceği gibi ihbar veya talep üzerine de harekete geçebilir. Bu konudaki karar ancak zorunlu incelemenin yapılması ve vasinin dinlenmesinden sonra alınabilir. Bir kez daha, burada yapılacak seçimlere karşı denetim makamına en iyi şekilde başvurma yolu açıktır.
Yaşlılar için bir vasi tayin etmek mümkün müdür?
Önceki yaş, muhtemelen talep üzerine kısıtlama nedenlerinden biridir. Burada eski yaşın ne anlama geldiği önemlidir. Buna göre yaşlılık, bireyin ilerleyen yaşı nedeniyle bedensel ve/veya zihinsel olarak güçsüz hale gelmesi ve bu durumun görevlerini gerektiği gibi yerine getirmesini engellemesidir. Bu bakımdan, belirli bir kişinin gönüllü olarak kısıtlanması için yaşlılık yeterlidir. Zorunlu kısıtlama için farklı nedenler varsa, o zaman yaş sorunu dikkate alınmayacaktır.
Tam burada, kısıtlama talep etmek bir zorunluluktur. Belirli bir kişi bunu şahsen talep etmiş olabilir veya üçüncü olayların taleplerini zımnen kabul etme şeklinde rıza göstermiş olabilir. Burada, vesayet makamı zorunlu soruşturmayı yapacak ve önemli görüldüğü takdirde, yaşlı belirli kişiyi kısıtlı olarak ilan edecek; daha sonra, bu belirli kişiye bir vasi atayabilir.
Vesayet Ücreti Ne Kadar?
Vesayet sorumluluğu için bir ücret talep etmek, muhtemelen vasiye tanınan haklardan biridir. Bu husus Medeni Kanun’un 457. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre vasi, mahkemeden vesayet altındaki kişinin mal varlığından veya bu mümkün değilse Hazine’den ödenmek üzere kendisine bir ücret verilmesini talep edebilir.
Vesayet altındaki kişinin mal varlığı, öncelikle bu ücret için bir tedarik sağlamak amacıyla kullanılacaktır. Buradan da sonuç alınamaması halinde, yardım yükümlülüğü kapsamında eşine, reşit değilse anne ve babasına, en az yardımla yükümlü hısımlarına kullandırılabilecektir. Bunlardan hiçbirinin sonuç vermemesi durumunda, Devlet Hazinesi ödenecek ücretin kaynağı olacaktır.
Bu talep muhtemelen vesayet makamına iletilecektir. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı, ücretin ödenmesi gerekip gerekmediği konusunda takdir yetkisine sahiptir. Farklı bir ifadeyle, bir talepte bulunulmuş olması, {bir} ücretin kesinlikle ödeneceği anlamına gelmez. Verilecek ücretin günlük bir ücret mi yoksa bir defaya mahsus bir ücret mi olacağı, ücretin miktarı ve diğer birçok husus muhtemelen karar tarafından birçok unsur göz önünde bulundurularak belirlenecektir. Bir kez daha, bu taleple ilgili olarak yapılan seçimlere karşı denetim makamına en iyi itiraz yolu açıktır.
Vesayet Sorgulaması Nasıl Yapılır?
Belirli bir kişi üzerindeki kısıtlamaya ve bir vasi atanmasına karşılık gelen koşulların sorgulanması birkaç yöntemle gerçekleştirilebilir. Bu konudaki sorgulamalar vesayet altındaki kişinin E-Devlet kapısı üzerinden veya UYAP Vatandaş Portalı üzerinden yapılabilir. Bunun yanı sıra, vesayet altında olduğu düşünülen kişinin ikamet ettiği yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosu’ndan da bilgi alınabilir. Tüm bunların yanı sıra, bilgi edinmek için bir diğer çözüm, belirli bir kişinin kayıtlı olduğu yerdeki Nüfus Müdürlüğü’nü kullanmaktır. Bu yöntemlerden en az birinde kesinlikle bir sonuca ulaşabileceksiniz.
Bu makalede, şimdi sizin için vesayet zorluğuna elimizden geldiğince bakmaya çalıştık.